İlk Türk Devletlerinde Ordu
Türk toplumunda ordu-millet anlayışı görülmüştür. Askerlik ayrıcalıklı bir meslek sayılmamış eli silah tutan kadın-erkek herkes asker sayılmıştır.
Türklerde ilk düzenli ordu Mete Han zamanında oluşturmuştur. Mete Han kurmuş olduğu bu orduyu onluk sisteme göre tasarlamıştır. Bu sistem günümüzde birçok devlet tarafından uygulanmaktadır. Onlu sitem sayesinde oluşturulan hiyerarşiyle Türk ordusu disiplinli, düzenli olmuştur. Bu sisteme göre on bin kişiden oluşan birliklere tümen denmiştir. Tümenler binlere, binler yüzlere, yüzler onlara ayrılmıştır.
Orduyu hakan komuta etmiştir. Hakanın sefere çıkmadığı zamanlarda ise onun yerine yabgu veya tigin orduyu yönetmiştir. [Tigin: şehzade, hakanın çocukları, Yabgu: Hükümdarın kardeşi]
Türkler savaşlarda ok, yay, mızrak, süngü, kılıç, kalkan ve kargı kullanmışlardır. Çift kavisli yaylar ve Mete’nin icat ettiği ıslık çalan oklar o dönemin etkili silahlarındandır.
Sürekli bir orduya sahip Türk ordusunun temeli atlı askerlerden [süvari] oluşmaktadır. Bunun yanı sıra az da olsa yaya birlikler vardır. Yelme adı verilen birlikler savaş zamanında düşman ordusunun durumunu öğrenen keşif birlikleridir.
Türk ordusu merkez sağ ve sol olmak üzere üç sistemli bir yapıya sahipti. Merkez asıl orduydu. Sağ ve sol kollar merkezin haberi olmadan bir hareket yapmazdı. Başlarında şad adı verilen komutanlar yer almaktaydı.
Türk savaş sistemi hareket ve sürat üzerine kurulmuştu. Savaşta bunları sağlayan yegâne unsur at idi. Türkler savaşta kendilerine avantaj sağlayacak yerleri düşmandan önce gelip tutarlardı. En önemli savaş usulleri sahte ricat ve pusuydu. Bu taktiğe göre savaşın başında düşman üzerine saldıran öncü kuvvetler yeniliyor gibi yaparak geri çekilmeye başlar ve düşmanı pusu atılan yere çekmeye çalışırdı. Pusuya düşürülen düşman çember içine alınarak yok edilirdi. Bu taktiğe Turan taktiği, hilal taktiği, kurt kapanı ve çember taktiği gibi isimler verilmiştir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan yazıların/içeriklerin tüm hakları “tarihyolu.com” aittir. Kaynak gösterilse dahi yazının/içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya/içeriğe aktif link verilerek kullanılabilir.