TBMM’nin Açılması

Büyük Millet Meclis’nin Açılması 

TBMM’ye Giden Süreç

  •  Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Misak-ı Milliyi kabul etmesi üzerine İstanbul itilaf Devletleri tarafından işgal edildi ve Mebusan Meclisi üyelerinin bir kısmı tutuklandı.
  • Bu gelişmeler Ankara’da yeni bir meclisin açılmasına imkân tanıdı. Mustafa Kemal Paşa, Temsil Heyeti adına yayınladığı emirle, Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirdi.
  • Ankara’da Meclis’in açılabilmesi için yurt genelinde seçimler yapıldı. (19 Mart 1920) Mustafa Kemal’de Ankara’dan milletvekili seçildi.
  • Dağıtılan Mebusan Meclisinin üyelerinden Ankara’ya gelebilenlerin de bu meclise katılmaları sağlandı.

Nihayet 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi büyük bir törenle açıldı.

Büyük Millet Meclisi, en yaşlı milletvekili olan Sinop milletvekili Şerif Bey’in açılış konuşmalarıyla çalışmalarına başladı.

24 Nisanda Meclis başkanı seçilen Mustafa Kemal, hükûmetin kurulması için Meclise bir önerge verdi ve bu önerge milletvekilleri tarafından kabul edildi.

 Mustafa Kemal’in Meclisin Çalışma Şartlarını Belirlemek İçin Meclise Sunduğu Öneri:

1) TBMM’nin üstünde hiç bir güç yoktur.

2) Hükûmet kurmak gereklidir.

3) Geçici olduğu bildirilerek bir hükûmet başkanı tanımak; ya da padişah vekili çıkarmak doğru değildir.

4) Yasama ve yürütme TBMM’ye aittir.

5) Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir heyet, hükümet işlerine bakar. Meclis Başkanı, bu heyetinde başkanıdır. Kurulan bu sisteme meclis hükûmeti sistemi denilir.

6) Padişah ve halife baskı ve zordan kurtulduğu zaman, meclisin düzenleyeceği yasal ilkeler doğrultusunda yerini alır.

Alınan Kararların Değerlendirilmesi

  • TBMM bütün güçlerin üzerinde kabul edilmiştir. Yeni bir hükümetin kurulacağının bildirilmesi meclisin kuruculuk yönünü gösterir. Hükümetin geçiçi olmayışı meclisin daimi olduğunu vurgulamaktadır. Yasama, yürütme ve yargının mecliste toplanması güçler birliği ilkesinin olduğunu göstermektedir. Birliğe ihtiyaç duyulan bu dönemde padişahlık ve halifelik kurumunun açıkça karşısına geçilmemiştir. İleride saltanat ve halifeliğin kaldırılabileceği belirtilmiştir. Çünkü padişah ve halifenin durumunu meclisin belirleyeceği dile getirilmiştir.

Meclis Hükümeti ( Cumhuriyetin ilanına kadar uygulanmıştır.)

  • Bu sistemde bakanlar meclisten tek tek seçilir.
  • Meclis hükûmeti sisteminde Bakanlar meclisten tek tek seçildiğinden dolayı hükûmetin kurulması gecikir; dolayısıyla da yürütme olumsuz etkilenirdi.
  • Meclis’in başkanı aynı zamanda hükümetin de başkanıdır.
  • Yasama, yürütme ve yargı erkleri mecliste toplanmıştır.
  • Meclis hükümeti sistemi tipik bir kuvvetler birliği modelidir.

Kabine Sistemi (Cumhuriyetin İlanından Sonra Uygulanan)

Yürütme gücünün başında cumhurbaşkanının bulunduğu, halkın oylarıyla seçilen başbakanın birlikte çalışacağı bakanları bizzat seçmesiyle ve cumhurbaşkanının onayıyla kurulan hükümet şekline Kabine Hükümeti Sistemi denir.

Eski sistemde meclis başkanı başbakan olarak atanır, bakanlar ise meclis içinden tek tek seçilirdi. Kurulan meclis hükümetinde uyumsuzluk yaşayabilirdi. Fakat kabine sistemiyle birlikte Başbakan, halkın oyuyla ve cumhurbaşkanının onayıyla hükümetini kurmaya başladı. Başbakan, Bakanlar Kurulu’ndaki bakanlarını uyumlu çalışabileceği kişilerden belirler, cumhurbaşkanının onayına bu şekilde sunardı. Onay alındıktan sonra da hükümet meclisten alacağı güvenoyu ile görevine başlardı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kabinesi ilk Başbakan İsmet Bey (İnönü) tarafından kuruldu.

İlk Türkiye Büyük Millet Meclisinin Özellikleri

  • Millî (Ulusal) bir meclistir. Çünkü üyelerin tamamı Türklerden oluşmaktadır.
  • İdealist ve demokratik bir meclistir. Çünkü her türlü görüş ve inanca sahip üyelerden oluşmaktaydı. Buna rağmen ortak bir programları ve amaçları vardı. O da Misakımillî’yi gerçekleştirmek ve bağımsızlığı sağlamaktı. Mecliste farklı görüşlere sahip beş grup bulunmaktaydı. Bunlar;

Tesanüt Grubu,

istiklal Grubu,

Halk Zümresi, BAĞIMSIZLIĞI SAĞLAMAK

Islahat Grubu,

Müdafaa-i Hukuk Zümresi idi.

  • Olağanüstü bir durumda çalıştığı için yasama yürütme ve yargı yetkilerini kendi elinde toplamıştır. Böylece güçler birliği ilkesini benimsemiştir. Bunda savaş koşullarının yaşanmasından dolayı çabuk karar alma ve uygulama düşüncesi etkili olmuştur.
  • Kurucu Meclistir: Yeni Türk Devleti’nin ilk kurumlarını kurması ve temel yasalarını kabul etmesi nedeniyle kurucu meclis olarak adlandırılmıştır. İlk anayasayı yapması ve Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu çıkarması bunun bir göstergesidir.
  • Meclisin Temeli Fedakarlık Esasına Dayanmaktadır: İlk Meclisin vekilleri yokluklar içerisinde var olmaya çalışan bir milletin temsilcileridirler. Milletvekilleri Ankara’ya bin bir güçlükle gelebilmişlerdir. Çoğunun yatacak yeri yoktur. Meclis Başkanının kullandığı otomobilden başka motorlu araç bulunmamaktadır. Sekiz ay maaşsız çalışan milletvekilleri, bir yıl sonra 100 lira olan maaşlarının % 20 sini bütçe açığını kapatmak için yine devlete vermişlerdir.
  • Kahraman Bir Meclistir, Kültür Düzeyi Yüksek Seviyelidir: Çok zor şartlar altında bir araya gelen, memleketin bağımsızlığına kavuşması için gerekirse ölümü göze alabilen vatansever ve kültür düzeyi yüksek milletvekillerinden oluşmuş bir meclistir. Genç milletvekillerinden oluşmuştur. Yabancı dil bilenlerin oranının yüksek olduğu seviyeli bir meclistir.
  • Milli Mücadeleyi yapmak için, savaşan meclistir.
  • Millî iradeye dayanan ilk meclistir. (Millet iradesi ile seçilen milletvekillerinden oluşmaktadır.)
  • Milletin iradesi ülke yönetiminde egemen kılınmıştır.
  • Meclis hükûmeti sistemini kabul etmiştir.
  • İhtilalcidir İstanbul’daki otoriteye rağmen meclis açılmış, yeni bir devlet oluşturulmuştur.

TBMM’ye Karşı Tepkiler

  • İstanbul’un işgalinden sonra sadrazamlığa getirilen Damat Ferit Anadolu hareketini önlemek için her yola başvurmuştur.
  • Halkın dini duygularının  suistimal ederek, Şeyhülislam’a fetva hazırlatmıştır. Bu fetvaya göre Kuvayı Milliyeciler vatan haini ilan edilmiştir.
  • Mustafa Kemal ve silah arkadaşları mahkemece yargılanmış ve idamlarına karar verilmiştir.

TBMM’ye Karşı Çıkan Ayaklanmalar

İstanbul Hükümeti Tarafından Çıkartılan Ayaklanmalar

Ahmet Anzavur ve Kuvayıinzibatiye(Halifelik Ordusu)

Osmanlı Hükümeti ve İtilaf Devletlerinin Kışkırtmalarıyla Çıkan İsyanlar

Düzce, Konya, Yozgat, Milli Aşiret, Koçgiri, Cemil Çeto

Kuvayı Milliye Birliklerinin Ayaklanmaları

Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe (Düzenli orduya katılmamak için isyan ettiler.)

Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar

Ermeni ve Rumlar

TBMM’nin Ayaklanmalara Karşı Aldığı Tedbirler

  1. Damat Ferit vatan haini kabul edildi ve vatandaşlıktan çıkartıldı.
  2. Hiyanet-i Vataniye kanunu çıkartıldı. ( TBMM’nin ilk yasama örneği)
  3. İstiklal Mahkemeleri kuruldu. (Üyeleri milletvekili, aldığı kararlara itiraz edilemez, kararlar derhal uygulanır)
  4. Ankara müftüsüne İstanbul hükümetine karşı fetva hazırlatıldı.

AYAKLANMALARIN SONUÇLARI

1.Zaman, malzeme ve insan kaybı oldu.

2.TBMM’nin otoritesi arttı

3.Düzenli ordunun kurulmasına zemin hazırladı.

4.İtilaf Devletlerinin ilerlemesi kolaylaştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan yazıların/içeriklerin tüm hakları “tarihyolu.com” aittir. Kaynak gösterilse dahi yazının/içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya/içeriğe aktif link verilerek kullanılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir