9. Sınıf Tarih Ders Kitabı 5. Ünite Cevapları Tuna Yayınları
İÇERİK AÇIKLAMASI: 9. Sınıf Tuna Yayınları Tarih Dersi 5. Ünite Ders Kitabı Cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz. 9. Sınıf Tarih Dersi 5. Ünitemiz olan “İslam Medeniyetin’in Doğuşu” soru ve cevapları yazımızın devamında. Tarih ders kitaplarının cevapları için bizi takip edin.
Bu yazımızda 9. Sınıf Tarih Dersi Tuna yayınları kitabında yer alan sayfa 135 ile sayfa 175 arasındaki sorulan soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Görüşlerinizi yorum kısmından yazabilirsiniz.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 135
İslamiyet öncesi döneme, neden Cahiliye Dönemi denilmiş olabileceğiyle ilgili düşüncelerinizi ifade ediniz.
İslamiyet öncesi döneme “Cahiliye Dönemi” denmesinin sebebi, insanların okuma-yazma bilmemesi değildir.
1- Bedeviliğin yaygın olması,
2- İnsanların medeniyet bakımından geri kalmaları, bilgisizlik ve gaflet içerisinde bulunmaları,
3- Putlara tapmaları,
4- Arap kabileleri arasında sınır anlaşmazlıkları ve kan davalarının olması,
5- Kadınlara yönelik kötü tutumları gibi nedenlerden dolayı Arap toplumunun İslamiyet öncesi dönemine, Cahiliye Dönemi denirdi.
İnsanların temel hak ve özgürlüklerinin neler olduğunu açıklamaya çalışınız.
- Yaşama Hakkı
- Sağlık Hakkı
- Seyahat Hakkı
- Eğitim Hakkı
- Düşünce Özgürlüğü
- İnanç Özgürlüğü
- İbadet Hakkı
- Özel Yaşamın Gizliliği
Tercüme faaliyetlerinin medeniyetlerin gelişimine etkilerine ilişkin görüşlerinizi belirtiniz.
İslamiyet Mısır, Yunan, Hint ve İran gibi büyük medeniyetlerin kurulup geliştiği topraklar üzerinde yayılmıştı. Bu durum Müslümanlara kendilerinden önceki medeniyetlerin zengin bilgi birikiminden faydalanma imkânı sunuyordu. Ancak bu imkânın kullanılabilmesi için çeşitli dillerde yazılmış eserlerin Arapçaya tercüme edilmesi gerekiyordu.
Emeviler Dönemi’nde başlayan tercüme hareketleri ilk zamanlarda tıp alanındaki çevirilerle sınırlı kaldı. Abbasi Halifesi Mansur, bu alanı genişleterek Aristo’nun “Organon” adlı eserini Yunancadan, Beydeba’nın
“Kelîle ve Dimne”sini Farsçadan Arapçaya tercüme ettirdi. Süryanice ve Sanskritçeden de çeviriler yaptıran Mansur, bu eserler için sarayında bir kütüphane kurarak buraya bilgi hazinesi anlamında Hazinetü’l-Hikme adını verdi. Hazinetü’l-Hikmenin büyüyerek bir akademi hâline gelmesi ve Beytü’l-Hikme adını alması ise Halife Me’mun zamanında oldu.
Müslüman âlimlerin 750 yılında başlayan ve 900 yılına kadar süren tercüme faaliyetleri sırasında astronomi, matematik, tıp ve felsefeyle ilgili eserler Arapçaya çevrildi. Bu sayede İlk Çağ’a ait klasik eserlerden pek çoğunun bugüne gelebilmesi sağlandı.
İbn-i Sina hakkında bildiklerinizi sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.
Tıp alanındaki çalışmalarıyla tanınan İbn-i Sina “Kitabü’l-Şifa” ve “El Kanun Fi’t-Tıp” adlı eserleri kaleme aldı. Bunlardan “El Kanun Fi’t-Tıp” (Tıp Kanunu) çeşitli Batı dillerine çevrildi. Paris Tıp Fakültesi kütüphanesindeki dokuz ana kitabın en başında yer alan bu eser, altı yüzyıl boyunca tıp öğretimi yapan Avrupa üniversitelerinde temel başvuru kitabı olarak kullanıldı. Batı dünyasında “Avicenna” adıyla bilinen İbn-i Sina “El Kanun Fi’t-Tıp”ta zatülcenp (göğüs zarı iltihabı), zatürre, menenjit, yüz felci, sarılık ve kemik iltihabı hastalıklarını tanıtarak bunların tedavi yöntemlerini anlattı. Kanın gıda taşıyan bir sıvı olduğunu belirtti. Ayrıca 760 çeşit ilaç hakkında bilgi verdi.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 138
“İslam zuhur edince Arap Yarımadası’nda yayılmış bulunan güçler, bir tek merkezde toplandı. Düzene ve örgütlü bir idareye sahip devlet kuruldu. Bu devlet ile Sasaniler ve Bizans gibi komşu memleketler arasında siyasi ilişkiler başladı. Bu devlet; kuruluşunun üstünden henüz on yıl geçmeden Acem (İran), Irak, Suriye, Filistin, Mısır ve öteki ülkelere başat oldu.”
Yukarıdaki sözden hareketle İslamiyet’in doğuşu öncesinde Arabistan’daki siyasi ve sosyal durum hakkında hangi çıkarımlarda bulunulabilir?
Arap Yarımadası’ndaki sosyal hayata baktığımızda kabileler genellikle göçebe yaşam sürerdi. Bedevi adı verilen göçebe Araplar çadırlarda oturur , hayvancılıkla uğraşırdı. En fazla yetiştirdikleri hayvanlar at, koyun ve deveydi. Medeni veya hadari olarak adlandırılan yerleşik Araplar ise köy, kasaba ve şehirlerde yaşardı. Geçimlerini tarımdan ve ticaretten sağlayan medeniler, göçebelerde olduğu gibi kabile şefleri değil kabile meclisleri tarafından yönetilirdi.
Arabistan Asya’nın güneybatısında yer alan bir yarımadadır. Arabistan’ın üç önemli bölgesi; HİCAZ, YEMEN ve NECiD’dir. Hicaz bölgesi (Mekke, Medine ve Taif) bölgenin en önemli merkezidir. Arabistan’da Main, Sebe, Himyeri, Hire Krallığı, Gassaniler, Tedmürlüler gibi devletler vardı. Yani Arabistan’da siyasi birlik yoktu.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 139
Aşağıdaki şiiri okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
Bir Gece
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler? Göremezlerdi tabî’î:
Bir kerre, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi;
Bir kerre de, ma’mûre-i dünyâ, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Mehmet Âkif Ersoy
Mehmet Âkif Ersoy, Safahat, Yedinci Kitap, s. 499.
Şair dünyanın neresinden ve tarihin hangi döneminden söz ediyor olabilir? Neden?
Şair, İslamiyet Öncesi Dönemde Arap Yarımadasından bahsediyor.
Şiirde adı geçen “öksüz” kim olabilir?
Şiirde adı geçen “öksüz” Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’dır. (sav)
Şair insanların hangi hareketlerini eleştirmektedir?
Şair, insanların zalimliklerini, İslamiyeti anlayamadıklarını eleştirmektedir.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 141
Hz. Muhammed peygamberliğinin ilk dönemlerinde hangi tehlikeler ve zorluklarla karşılaşmış olabilir? Neden?
Baskı, boykot, aşağılanma gibi olaylarla karşılaşmıştır. İnsanlar atalarının dinine bağlı olduklarından ve mevcut inanışları ile İslam dini arasında farklılardan dolayı Hz. Muhammed’e (sav) baskı uygulamışlardır.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 144
Medine Sözleşmesi ile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi arasında benzerlikler kurulabilir mi? Neden?
Savaş esirlerinin okuma yazma öğretmeleri şartıyla serbest bırakılmasına bakarak Hz. Muhammed ve İslamiyet ile ilgili hangi çıkarımlarda bulunabilirsiniz?
Eğitime önem verildiğini söyleyebiliriz.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 145
Hz. Muhammed’in önemli kararlar alırken yanındakilerin görüşüne de başvurması onun hangi özelliklere sahip olduğunu göstermektedir?
İstişareye önem verdiğini görmekteyiz. Kendisi (sav) Peygamber olmasına rağmen yanındakilerin görüşüne başvurmuştur. Örneğin Uhud Savaşında, savunma savaşı yapılması Peygamberimizin önerisi olmuştur. Ancak gençlerin çoğunlukta olması ve meydan savaşı istemesi sonucu çoğunluğun isteği kabul görmüştür.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 147
İslamiyet’in yayılışı sırasında yapılan savaşların Müslümanlar açısından ortaya çıkardığı genel sonuçlar neler olmuştur?
- Müslümanlar güçlenmiştir.
- İslam Devletinin temelleri atılmış, devletin işleyişi belirlenmiştir.
- Müslümanlar ibadetlerini daha rahat yapar hale gelmiştir.
- İslam Devleti müşrikler tarafından tanınmıştır.
- İslam Savaş hukukunun temelleri atılmıştır.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 148
Veda Hutbesi’nin evrensel bir insan hakları bildirisi olduğu söylenebilir mi? Neden? Hz. Muhammed, Veda Hutbesi’nde insanların temel hak ve özgürlüklerinden hangilerini vurgulamıştır?
Veda Hutbesi’nin evrensel bir insan hakları bildirisi özelliği taşımaktadır. Burada açıklanan maddelere baktığımızda temel insan haklarından söz edildiğini görebiliriz. Yaşama hakkı, aile hukuku ve kadınlara önem verilmesi, ırki bir üstünlük olamayacağı ve insanların eşit olduğu, haksız yere kişilerin öldürülmemesi, mülkiyet hakkı, suçun şahsiliği gibi temel insan hakları kuralları vurgulanmıştır.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 149
Ey ahali! Üzerinize emir oldum; oysa aranızda en güçlünüz ve en hayırlınız ben değilim. Eğer iyilik üzere iş görürsem bana yardım edin. Kötü işler yaparsam bana doğru yolu gösterin.
Hz. Ebu Bekir
Hz. Ebu Bekir’in yukarıdaki sözüne göre halifede bulunması gereken özellikler neler olmalıdır?
Öcelikle Halife ne demek, onu açıklayalım? Halife, İslam Devletinde Peygamber Efendimizden sonra devletin başına geçen yöneticiye, devlet başkanına verilen unvandır. Halife, doğru ve adil olmalıdır.
Kur’an-ı Kerim’in kitap hâline getirilmesine neden ihtiyaç duyulmuş olabilir?
Savaşlarda Kuran Kerim’i ezbere bilen hafızların şehit düşmesi, yazılı olmayan kaynakların farklı coğrafyalarda zamanla değişebileceği ihtimali üzerine Kur’an-ı Kerim, Hz. Ebubekir devrinde kitap haline getirilmiştir.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 150
Kudüs’ün Hz. Ömer’in kendisine teslim edilmesinden yola çıkılarak İslam Devleti’nin yönetim anlayışı hakkında hangi çıkarımlarda bulunulabilir?
Adil bir yönetim olduğunu söyleyebiliriz.
İslam ordusu komutanının köprünün halatlarını kestirmesinin nedeni ne olabilir?
Hz. Ömer Dönemi’nde Müslümanların savaştığı devletlerden biri de Sasaniler idi. Hz. Ömer halife olduktan sonra İran’daki Sasaniler üzerine bir ordu gönderdi. Müslümanlar salları birbirine bağlayarak kurdukları köprüden Fırat Nehri’nin doğusuna geçerek Sasanilerle savaşmaya başladılar. İslam askerleri, Köprü Savaşı olarak bilinen bu savaşta fillerle güçlendirilmiş İran ordusu karşısında ilerleme imkânı bulamayıp kayıplar vererek çekilmek zorunda kaldı. Halatların kesilmiş olması askerlerin geri dönmeyi düşünmemesi için olabilir.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 150
Hz. Ali Dönemi’nde yaşanan olayların İslam dünyasında ortaya çıkardığı sonuçlar neler olmuştur?
İslam dünyası güç kaybetmiş, fetihler durmuştur. Müslümanlar kendi aralarında savaşlar yaparak, İslam dünyasının parçalanmasına neden olmuştur. Nitekim Sıffin Savaşından sonra Müslümanlar, Hz. Ali taraftarları, Hz. Muaviye taraftarları ve Hariciler olmak üzere üçe ayrılmıştır.
9. Sınıf Tarih Dersi Kitabı Cevapları Sayfa 154
Emevi Devleti, başı Hicaz’da, kalbi Şam’da olan bir kartaldı. Kartalın bir kanadı Mısır ve Irak’ta olup ayakları Anadolu’ya uzanmıştı.
Ahmet Cevdet Paşa
Süleyman Duygu, Genel Tarih II, s. 108.
Yukarıdaki sözden hareketle Emevi Devleti hakkında hangi çıkarımlarda bulunabilirsiniz?
Emevi Devletinin geniş bir coğrafyaya yayıldığını anlıyoruz.