1. Dönem T.C. İnkılap Tarihi 1. Yazılı Hazırlık Notları

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatında ve fikirlerinde iz bırakan birkaç şehir, onun düşünce yapısının ve liderlik özelliklerinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. İşte bu şehirler ve Atatürk üzerindeki etkileri:
1. Selanik
Etki: Mustafa Kemal’in doğup büyüdüğü şehir olan Selanik, Osmanlı İmparatorluğu’nun en kozmopolit şehirlerinden biriydi. Burada farklı kültürler ve milletler bir arada yaşıyordu. Özgür düşünce yaygındı ve modern fikirler kolaylıkla tartışılıyordu. Bu durum, onun çok yönlü düşünce yapısının oluşmasına katkı sağladı.
Düşünce Yapısı: Selanik’te tanık olduğu özgürlükçü ve yenilikçi ortam, onun ilerideki reformcu ve modernist yönünü şekillendiren önemli unsurlardan biri oldu.
2. Manastır
Etki: Askeri eğitim almak için gittiği Manastır, Atatürk’ün vatanseverlik duygularının pekiştiği bir şehir oldu. Burada tanıştığı arkadaşları ve edebiyat öğretmeni sayesinde, Namık Kemal ve Ziya Gökalp gibi isimlerin yazılarıyla tanışarak milliyetçi fikirlerden etkilendi.
Düşünce Yapısı: Manastır’da aldığı eğitim ve edindiği dostluklar, onun ülkesine olan bağlılığını artırdı. Vatan sevgisini ve özgürlükçü fikirlerini besleyerek bağımsızlık mücadelesinin temellerini atmasına katkı sağladı.
3. İstanbul
Etki: Harp Okulu ve Harp Akademisi eğitimi için gittiği İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve kültürel merkeziydi. Burada Osmanlı’nın son dönemindeki siyasi karışıklıklara, kötü yönetim ve işgal tehditlerine tanık oldu.
Düşünce Yapısı: İstanbul’da edindiği tecrübeler, Mustafa Kemal’in Osmanlı’nın çöküş sürecini yakından gözlemlemesini sağladı. Bu gözlemler, ileride bağımsızlık ve cumhuriyet fikrine olan inancını güçlendirdi.
4. Şam
Etki: İlk askeri görev yeri olan Şam, Osmanlı’nın geri kalmış bölgelerinden biriydi. Burada hem Osmanlı’nın Arap topraklarında yaşadığı yönetim sorunlarına tanıklık etti hem de Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurarak ilk örgütlenme deneyimini kazandı.
Düşünce Yapısı: Şam’da yaşadığı deneyimler, ona Osmanlı’nın zayıflığını ve ıslah edilmesi gereken yönlerini gösterdi. Bu da onu, ulusal bağımsızlık için daha radikal çözümler aramaya teşvik etti.
5. Sofya
Etki: Ataşemiliter olarak görevlendirildiği Sofya, Batı medeniyetine yakınlaşması açısından büyük bir etki yaptı. Burada Avrupa’nın modern yaşamını, gelişmişliğini ve siyasal düzenlerini yakından gözlemleme şansı buldu.
Düşünce Yapısı: Avrupa’nın modern yaşam tarzı ve Batı medeniyetine olan hayranlığı, onun ileriye dönük modernleşme hedeflerini güçlendirdi. Türkiye’yi Batılı ülkeler seviyesine çıkarma idealini burada pekiştirdi.
6. Ankara
Etki: Kurtuluş Savaşı’nın merkezi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak seçilen Ankara, Mustafa Kemal için bağımsızlık mücadelesinin ve yeni Türkiye’nin simgesi haline geldi.
Düşünce Yapısı: Anadolu’nun kalbinde yer alan Ankara, halkın desteğiyle verilen bağımsızlık mücadelesinin merkezi oldu ve Atatürk için Türk milletinin kararlılığını simgeledi. Bu şehir, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ve modernleşme sürecinin başlatılmasının sembolüdür.
Bu şehirler, Mustafa Kemal’in askeri ve siyasi kariyerinde dönüm noktaları olmuştur. Ulus-devlet fikrinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Milliyetçilik anlayışını, modernleşme isteğini ve bağımsızlık mücadelesinin temellerini atmada rol oynamışlardır.

19. ve 20. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yaşadığı sosyal, siyasal ve ekonomik krizler, devletin birliğini ve bütünlüğünü koruma amacıyla farklı fikir akımlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu akımlar, Osmanlı Devleti’ni yeniden güçlendirmeyi hedefleyen çeşitli çözümler öneren düşünce hareketleridir. İşte Osmanlı Devleti’nde görülen başlıca fikir akımları:
1. Osmanlıcılık
Amaç: Osmanlı Devleti’nde yaşayan tüm milletleri, din ve dil ayrımı gözetmeksizin bir arada tutarak, Osmanlı vatandaşlığı kimliği altında toplamak.
Özellikler: Tanzimat ve Islahat Fermanları ile desteklenen bu fikir, Osmanlı Devleti’nin dağılmasını engellemek için tüm halkları eşit kabul eden bir anlayışa dayanıyordu.
Etkisi: Birinci Meşrutiyet’in ilan edilmesi ile anayasal bir sistem kurulmuş, ancak özellikle Balkan Savaşları sonrasında etkisini kaybetmiştir.
2. İslamcılık (Ümmetçilik)
Amaç: Osmanlı Devleti’nin dağılmasını engellemek ve Müslüman toplulukları birlik içinde tutmak. Halifelik kurumu etrafında tüm Müslümanları bir araya getirmeyi hedefler.
Özellikler: İslamcılık, II. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti’nin temel ideolojisi haline gelmiştir. Halifeliğin gücü ve dini birleştirici unsur olarak kullanılarak Müslüman tebaa arasında dayanışma sağlanmaya çalışılmıştır.
Etkisi: Arap coğrafyasında kısmi bir destek görmüş, ancak Arap isyanları ve I. Dünya Savaşı sırasında etkisini yitirmiştir.
3. Türkçülük
Amaç: Osmanlı Devleti içindeki Türklerin milli kimliklerini korumak ve güçlendirmek; Türk dili, kültürü ve tarihine önem vererek Osmanlı sınırları içinde milli bir birlik sağlamak.
Özellikler: 20. yüzyıl başlarında gelişen bu akım, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul ve Yusuf Akçura gibi düşünürler tarafından savunulmuştur. Türkçülük, milliyetçilik esasına dayalı bir düşünce yapısını teşvik etmiştir.
Etkisi: İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından desteklenmiş ve Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.
4. Batıcılık (Garplılaşma)
Amaç: Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi ve Avrupa’daki bilimsel, kültürel ve teknolojik gelişmelerin Osmanlı topraklarına aktarılması.
Özellikler: Batıcılık, Tanzimat Dönemi’nde başlayan ve Batılılaşma çabalarını savunan bir fikir akımıdır. Avrupa’dan hukuk, eğitim ve yönetim gibi konularda örnek alınması gerektiği düşüncesini savunur.
Etkisi: II. Mahmut döneminde başlayan ve Tanzimat ile devam eden Batıcılık, Osmanlı’nın modernleşmesinde etkili olmuş ve Cumhuriyet’in kuruluşunda da devam etmiştir.
5. Adem-i Merkeziyetçilik
Amaç: Osmanlı Devleti’ni eyaletler şeklinde özerk yönetim birimlerine ayırarak devletin birliğini korumak ve bölgesel yönetimlere daha fazla yetki vermek.
Özellikler: Osmanlı topraklarının genişliği ve farklı etnik gruplardan oluşması nedeniyle bölgesel yönetimlerin güçlenmesi gerektiğini savunan bu akım, Prens Sabahattin gibi isimler tarafından desteklenmiştir.
Etkisi: Merkeziyetçi yapıya karşı çıkmış, ancak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkeziyetçi politikalarıyla çelişmiştir ve geniş bir kabul görmemiştir.
Bu fikir akımları, Osmanlı Devleti’nin farklı gruplarını bir arada tutmak ve devleti dağılmaktan kurtarmak için çeşitli çözüm önerileri sunmuş; ancak devletin çöküşü önlenememiştir. Cumhuriyet’in kurulmasıyla bu akımların bir kısmı sona ermiş, bazıları ise yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde devam etmiştir.

Soru 6. İkinci Meşrutiyet’in ilanının sebep, gelişme ve sonuçlarını yazınız.


İkinci Meşrutiyet (1908), Osmanlı Devleti’nde anayasal düzene yeniden geçişi simgeler ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çabaları sonucunda ilan edilmiştir. Bu olay hem Osmanlı Devleti’nin yönetim yapısında hem de toplumun siyasi bilincinde önemli değişiklikler yaratmıştır. İşte İkinci Meşrutiyet’in ilanının sebep, gelişme ve sonuçları:
Sebepler
Baskıcı Yönetim ve İttihat ve Terakki’nin Mücadelesi:
Sultan II. Abdülhamid’in istibdat (baskı) politikası, aydınlar ve askerî kesim başta olmak üzere geniş bir çevrede hoşnutsuzluk yaratmıştı.
Özellikle İttihat ve Terakki Cemiyeti, meşrutiyetin yeniden ilan edilmesi ve anayasal düzene geçiş için faaliyetlerini yoğunlaştırdı.
Avrupa’daki Siyasal Gelişmeler ve Osmanlı Aydınlarının Etkilenmesi:
Avrupa’da gelişen milliyetçilik akımları ve anayasal monarşiler Osmanlı aydınlarını etkilemiş, özgürlük, adalet ve eşitlik gibi değerlerin önemi anlaşılmıştı.
Osmanlı aydınları ve subayları, bu değerlere ulaşmak için meşrutiyetin tekrar ilan edilmesi gerektiğini savundular.
Dış Baskılar ve Toprak Kaybı Tehlikesi:
Balkanlar’daki azınlıkların bağımsızlık talepleri, devletin toprak kayıpları yaşamasına yol açıyordu.
Avrupalı devletlerin Osmanlı’nın iç işlerine karışması ve sürekli olarak reform talep etmeleri, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma çabalarını zayıflatıyordu.
Ekonomik Kriz ve Dış Borçlar:
Osmanlı Devleti, büyük bir mali krizdeydi ve Düyun-u Umumiye İdaresi tarafından ekonomik olarak denetim altına alınmıştı.
Halkın kötü ekonomik koşullara ve yoksulluğa duyduğu tepki, hükümetin değişmesi ve meşrutiyetin ilanı beklentilerini artırdı.
Gelişmeler
Makedonya’da Başlayan Ayaklanma:
İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne bağlı subaylar, Makedonya’da meşrutiyetin ilan edilmesi için bir ayaklanma başlattı.
Niyazi Bey ve Enver Bey gibi İttihat ve Terakki üyesi subayların liderliğindeki isyan, kısa sürede yayıldı ve hükümet üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.
II. Abdülhamid’in Meşrutiyeti Yeniden İlan Etmesi:
Sultan II. Abdülhamid, gelişen olaylar ve halkın artan desteği sonucunda meşrutiyeti yeniden ilan etmek zorunda kaldı.
23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet ilan edildi ve Osmanlı Devleti’nde anayasal düzene geçildi.
Parlamentonun Yeniden Açılması ve Seçimler:
Meşrutiyetin ilan edilmesi ile birlikte Osmanlı Meclis-i Mebusan (parlamento) tekrar açıldı.
Seçimler yapıldı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti mecliste önemli bir çoğunluk elde etti.
Sonuçlar
Anayasal Monarşi ve Parlamento Dönemi:
İkinci Meşrutiyet ile birlikte Osmanlı Devleti, anayasal monarşiye geçti ve Kanun-i Esasi yeniden yürürlüğe girdi.
Padişahın yetkileri kısıtlandı, meclisin gücü arttı ve halkın temsilcileri devlet yönetimine katılmaya başladı.
Toplumsal ve Siyasal Canlanma:
Meşrutiyetin ilanı, Osmanlı toplumunda özgürlük, eşitlik ve adalet taleplerini canlandırdı.
Basın özgürlüğü arttı ve birçok yeni gazete ve dergi yayımlandı. Ayrıca dernekler ve siyasi partiler kurulmaya başladı.
31 Mart Vakası (1909):
İkinci Meşrutiyet’in getirdiği özgürlük ortamına tepki gösteren bazı gruplar, 13 Nisan 1909’da (31 Mart 1325) gerici bir ayaklanma başlattı.
İsyan, Hareket Ordusu tarafından bastırıldı ve bu olaydan sonra Sultan II. Abdülhamid tahttan indirilerek yerine V. Mehmed Reşad getirildi.
Balkan Savaşları ve Toprak Kayıpları:
İkinci Meşrutiyet döneminde Osmanlı Devleti, iç karışıklıklar ve dış baskılar nedeniyle Balkan Savaşları’nda ağır yenilgiler aldı.
Bu savaşlar sonucunda Osmanlı Devleti, Avrupa’daki topraklarının büyük bir kısmını kaybetti ve ciddi bir nüfus göçü yaşandı.
İttihat ve Terakki’nin Güçlenmesi ve Tek Parti Yönetimine Geçiş:
İttihat ve Terakki Cemiyeti, meclisteki çoğunluğunu kullanarak hükümet üzerinde etkisini artırdı.
Bu durum, Osmanlı Devleti’nde İttihat ve Terakki’nin tek parti yönetimi olarak devletin kontrolünü ele almasına neden oldu.
Siyasi ve Askeri Reformlar:
İttihat ve Terakki, devletin modernleşmesi için çeşitli reformlar yapmaya çalıştı. Ordunun modernize edilmesi, eğitim ve mali reformlar bu dönemde yapılmıştır.
Ancak I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, bu reformların tam anlamıyla uygulanmasını engelledi.
Genel Değerlendirme
İkinci Meşrutiyet’in ilanı, Osmanlı Devleti için hem bir umut hem de karmaşa dönemi olmuştur. Meşrutiyet ile birlikte Osmanlı toplumu özgürlük, eşitlik ve adalet gibi modern değerlerle tanışmış, ancak yaşanan siyasi çalkantılar, toprak kayıpları ve savaşlar, devletin sonunu hızlandırmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek parti olarak güçlenmesi, devletin iç ve dış politikasını şekillendirmiş ve bu süreç, Osmanlı Devleti’nin sonunu hazırlayan bir zemin oluşturmuştur.

Sanayi İnkılabı

Hammadde ve sömürge yarışı

Devletler arası bloklaşma

YAZAR BİLGİSİ
Tarih öğretmeni. Gücü yettikçe tarih yolcularına rehberlik edecek, öğrenmeye devam edecek bir tarih talebesi.
YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.